Güçlendirme Projelerinde Tasarım
|
www.civilturk.com
Genellikle hasar öncesi dayanım düzeyine getirmek ONARIM, hasar öncesine göre daha yüksek bir dayanım düzeyine getirmek GÜÇLENDİRME olarak nitelenmektedir.
1) Yapının ağırlığı azaltılmalıdır.
Depremde yapıya gelen kuvvet yapının ağırlığı ile orantılı olduğu için yapının ağırlığında yapılacak bir azaltma aynı oranda yapıya gelebilecek deprem kuvvetinin de azalmasını sağlayacaktır.
Yapıyı hafifletmek için tuğla bölme duvarların yerine daha hafif alçı, gazbeton ya da ahşap panolu bölme duvarları yapılabilir.
Yapının üst katlarından bir ya da bir kaçı yıkılabilir.
Yapıda çatıyı yalıtım için konulmuş ağır malzemeler daha hafifleri ile değiştirilebilir.
Yapı içindeki kalın sıvalar ya da dış yüzündeki taş kaplamalar kaldırılabilir.
Yapıyı hafifletme olanağı her zaman olmayabilir. Ancak bu olanaktan yararlanma yolları aranmalıdır. Merdivenlerden taşıyıcı sisteme gelen yükleri azaltmak için merdivenlerin yüklerini doğrudan zemine aktaran düzenlemeler yapılabilir.
2) Yapının sünekliğinin artması
Süneklik yapının enerji tüketme gücüdür. Betonarme yapılar rijit kolon kiriş birleşimlerinin çatlayıp hasar görerek mafsallı birleşim yerine dönüşmesi ile depremin enerjisini tüketirler. Mafsallaşan ek yerinin yük taşıma gücünde önemli bir kayıp olmamalıdır.
3) Yapının taşıma gücü arttırılmalıdır.
Yapıda oluşan hasar gelen kuvvetlere karşı dayanımın az olmasının sonucudur. Gelen kuvvetlere karşı yeterli dayanımın sağlanması ile hasar durdurulacak ya da bir daha olmayacaktır. Bunun gerçekleşmesi için yapının gelen ya da gelebilecek yüklere karşı dayanımının, eğer yetersizse arttırılması gerekir.
4) Yapının dinamik özelliklerinin iyileştirilmesi
Yapıdaki hasar, asal titreşim periyodu ile zemin hakim periyodunun birbirine çok yakın olmasından dolayı oluşan rezonans ile ilgili ise, yapının dinamik özellikleri değiştirilip yapı periyodu ile zemin hakim periyodunun birbirinden uzaklaştırılması sağlanabilir.
5) Burulma etkisi azaltılmalıdır.
Bir çok yapıda hasar yapının katlarındaki ağırlık ve rijitlik merkezlerinin birbirinden uzak olmasının ortaya çıkardığı burulma etkisi ile oluşmaktadır. Örneğin perde duvarların yapının bir yanında toplanmış olması burulma oluşturacağı gibi, taşıyıcı olmayan bölme duvarlarının katlarda dengeli bir biçimde yerleştirilmemiş olması da yapının ağırlık ve rijitlik merkezleri arasında fark oluşturarak, yapıda burulma etkisi ortaya çıkarabilmektedir.
Onarım sırasında eklenen perde duvarların da bir burulma etkisi yaratabilecekleri göz önünde tutulmalı ve yerleştirilmeleri sırasında rijitlik merkezi ile ağırlık merkezi arasındaki mesafe olabildiğince az tutulmalıdır.
6) Yükleri taşıyacak yeni elemanlar yerleştirilmelidir.
Yapıda depremde gelen yatay yükleri taşıyacak elemanlar yetersiz ise ya bu elemanların yatay yük taşıma güçleri arttırılır ya da yeni yatay yük taşıyacak elemanlar yerleştirilir.
Kaynak:
Depremlerde Hasar Gören Yapıların Onarım ve Güçlendirilmesi
Yazar : Nejat Bayülke