DEPREM
|
www.civilturk.com
İstanbul için son çağrı: 7.6'lık Deprem ve Tsunami kapıda
Prof.Dr. Ahmet Ercan'ın deprem tahmini
Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul'u bekleyen büyük tehlikeyi açıkladı ve ''Marmara'da büyük bir deprem olacak. Ama bugün ama 50 yıl sonra. Eğer 180 kilometrelik fay tek parçada kırılırsa 7.6'yla sallanırız. Bu da Yeşilköy'de dev dalgalara yol açar'' dedi
17 Ağustos ve 12 Kasım depremleri korkunç bilancosuyla belleklerimizdeki yerini koruyor. Türkiye'nin metropol kenti İstanbul ise her an yaşanacak olası şiddetli bir deprem gerçeğine alışmaya çalışıyor. Uzmanlar neredeyse hergün ekranlarda. "Marmara denizinde büyük bir deprem mutlaka olacak. Zaman aralığı 2 saniyeyle 50 yıl. Yani her an da olabilir, 50 yıl sonra da" diye uyarıyor. Bilimadamları depremin büyüklüğünü de artık neredeyse kesin olarak hesapladı: Maksimum 7.6. Ancak olabilecek felaket senaryolarına hergün bir yenisi ekleniyor. Son olarak Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Celal Şengör, 7.6 büyüklüğünde olası bir depremin İstanbul'un Yeşilköy semtinde tsunami yaratacağını söyledi.
Hava Harp Okulu istedi
Şengör, tsunami ihtimalini şöyle açıkladı: "Büyük bir deprem olduğunda Kuzey Anadolu Fayı'nın güneyinden Çınarcık'ın kuzeyinden geçen fay paketi harekete geçer. 160-180 kilometrelik fay tek parça kırılırsa depremin büyüklüğü azami 7.6 olur. Bu da deniz tabanında iki metrelik bir düşey atım demektir. Böyle bir düşeyatım tsunami yaratır ya da deniz tabanında büyük bir yer kaymasına neden olur. Dalgaların yüksekliği üç ya da beş metreye kadar çıkabilir. Tsunaminin olacağı yer de Yeşilköy. Bu semtte bulunan Hava Harp Okulu'nun isteği üzerine bu araştırmayı yaptık. Sonuçlarını da askeri yetkililere ilettik."
Sahildeki semtler, dev dalgaların altında kalır Aralarında Fransız uzman Xavier Le Pitchon ile Celal Şengör'ün de bulunduğu bir grup bilimadamının, Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi'nde kalan bölümü üzerinde yaptıkları detaylı incelemenin sonuçları bir rapor olarak yayınlanmıştı. Buna göre en fazla 7.6 büyüklüğünde bir deprem en geç 50 yıl içinde olacak. Uzmanlar böyle bir depremin İstanbul'daki bilançosunu ise şöyle çıkardı: 50 bin kişi ölebilir, 5 bin ev yıkılır. Yeşilköy'deki sahiller de 4-5 metrelik dalgaların altında kalır.(11-06-2004)
İstanbul'da olası deprem ya Florya ya Silivri açıklarında; büyüklük tahmini 6,5
Prof.Dr. Celal Şengör'ün deprem tahmini 7,6
ÖMER FARUK AYDEMİR'in haberi: İSTANBUL (İHA) - Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Uzaydaki oluşumlar bir deprem yaratmıyor; ama depremi tetikleyebiliyor" dedi. İstanbul'da muhtemel deprem riskini de değerlendiren Ercan, "İstanbul'da olabilecek depremle ilgili birinci nokta Florya ile Sivriada açıkları, bir tanesi de Marmara Ereğlisi önleri. Depremin büyüklüğü aşağı yukarı 6.3 ve 6.5" diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, güneşten uzaklık sırasına göre ikinci gezegen olan Venüs'ün, 1882 yılından bu yana ilk kez güneşin önünden geçmesinin depremin habercisi olduğu yönündeki iddiaları, İHA'ya değerlendirdi. Atatürk Havalimanı'nda İHA muhabirinin sorularını cevaplayan Ercan, depremlerin ana kaynağının yer içi olduğunu söyledi. Ercan, "Yerin üstünde bir kabuk var. Bu kabuğun altında bir magma var. Bu magma içindeki çevrim akımları, üstteki kabuğun kırılmasına, yarılmasına ve depremlere neden oluyor. Bunun bir uzay boyutunun olduğunu da düşünüyoruz. Uzaydaki oluşumlar bir deprem yaratmıyor; ama depremi tetikleyebiliyor. Sözgelimi ilk ay ve dolunay zamanlarında deprem sayılarında bir artış var. Güneş patlamalarının olmadığı zamanlarda deprem sayılarında bir artış var" dedi.
Mars, güneş ve ayın aynı hizaya geldiği zamanlarda, deprem sayılarında bir artış gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Ercan, "Yalnız Newton'un Çekim Yasası'na göre bu deprem yaratmayacak kadar çok küçük bir çekim. Venüs'ün bugünkü tutulması böyle bir depremi yaratabilir mi; hayır yaratmaz. Tetikleme olayını yapabilir mi; Newton'a göre hayır. Ama bir denk geliş olabilir mi, bilmiyorum... Zaten dünyada her gün deprem oluyor. Bugünde dünyanın birçok yerinde deprem oldu ve olacak, bunların hepsini Venüs'e bağlamak olmaz. Bu konuda yeterli incelemeye sahip değiliz. Son 100 yılın öncesini bilmiyoruz ve bu tutulmamalar çok sık olmuyor. Bu nedenle çok bilmiyoruz. Özel olarak uzaydan tetikleyici unsurlar olabiliyor; ama bu henüz kanıtlanmış değil" diye konuştu. İstanbul'da muhtemel bir deprem riskini de değerlendiren Ercan, şunları söyledi:
"İstanbul depremi, gündemden hiç düşmedi aslında. İstanbul'da büyük bir depremi ben hiçbir zaman beklemedim; ama şu an dünyada hiçbir deprem, İstanbul depremi kadar iyi bilinmiyor. Bilinen olay nedir? Depremin derinliğini biliyoruz; 7 ila 10 kilometre. Depremin olacağı yeri biliyoruz: İstanbul'da olabilecek depremle ilgili birinci nokta Florya ile Sivriada açıkları, bir tanesi de Marmara Ereğlisi önleri. Depremin büyüklüğü aşağı yukarı 6.3 ve 6.5 olur. Depremin kırma doğrultusunu biliyoruz; doğu batı doğrultusu. Depremin etkileme uzaklığını biliyoruz; yaklaşık 150 kilometre. Yani sadece İstanbul'u etkilemeyecek, yine Gölcük, Yalova, Çınarcık, Karamürsel, yani Marmara'nın kuzeyindeki bölgeler, İstanbul depreminden etkilenecektir. Ancak etkilenme derecesi geçen seferki kadar olmayacaktır. Deprem daha küçük; ama İstanbul'a daha yakın olacaktır. Dolayısıyla nereleri yıkacağını da biliyoruz."
"DEPREMİN MALİYETİ 100 MİLYAR DOLAR"
Prof. Dr. Ercan, depremle mücadele kapsamında yerel belediyelerin, anakent belediyeleriyle birlikte hareket etmesi gerektiğini de ifade etti. Bu konudaki çalışmaların iki aşamalı olması gerektiğini belirten Ercan, "Birinci aşama yer davranışları ve yapı niteliğinin belirlenmesi. Bu aşamalar yüzde 70 oranında bitirilmiştir. Bu çalışmalardan biz mahalle bazında nerelerin yıkılabileceğini biliyoruz; ama konut bazında bilmiyoruz. Benim önerim; bizim gerek yerel belediyeler gerek anakent belediyeleri olarak konut ölçeğinde jeofizik araştırmaları ve inşat araştırmalarını bir an önce başlayıp bitirmemiz gerekiyor. Şimdi bunu yapmamız gerekiyor ve depremin yıkacağı mahalleler madem ki belli. Mahalle muhtarlarında herkesin de adı olduğuna göre. Bunları önceden saptamak gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, muhtemel bir depremde göçük oranını bildiklerini ifade ederek, "Muhtemel bir depremde İstanbul'daki yapıların yüzde 4'ü göçecektir ve insanların yüzde 96'sı hafif yaralı ya da yaralı olarak, sağ olarak çıkacaklardır. Buradaki çözüm, deprem yıkmadan bu konutları bizim yıkıp, yerine yıkılmayacak konutları yapmaktır. Bunun hesabı Türkiye ekonomisi için çok önemli. Eğer biz kötü yapılaşmaları mahalle ölçeğinde yıkıp yerine toplu konutlar yaparsak. Bunun toplam Türkiye'ye 5 milyar dolardır. Eğer yapmazsak şu anda olacak bir depremin maliyeti 100 milyar dolardır. Bu Türkiye'nin bir köle ülke olmasına neden olur. Bu öneri Türkiye ekonomisinin kurtuluşu anlamına gelir. Bu olay 200 kalemi çalıştıracağı için işsizlik de son bulacaktır. Benim projem uygulanacak olursa İstanbul'da depremi kansız ve ölümsüz atlatabiliriz. Deprem İstanbul'un önünde ya büyük bir şans, ya büyük bir felakettir. Eğer bunu yapamayacaklarsa bana bıraksınlar ben 5 yılda yıkılmaz bir İstanbul'u teslim edeyim" şeklinde konuştu.