Civilturk.com 2004 yılında yayın hayatına başlamıştır.
| Anasayfa | Firma Rehberi | FOTOHATA | Hiciv | Soru&Cevap | |
 



 
ProfSemihTezcan Konusunu
Araştıran , Geliştiren Akademi Yetkilisi


Kimdir?
Tüp geçit hakkında YORUMLARA Cevap

Bu Mühendis Kendini Geliştiriyor ve Uzmanlaşıyor , Ya Sen ?

Akademiye katıl..
Erdinç Özkara - (İnş. Müh.)



Gönderen : Prof. Dr. Semih Tezcan (03.08.2005)

•  Birinci Bölüm : Karalamalara Cevap

  CIVILTURK 'ün inşaat mühendislerinin mesleki konularda bilgi alışverişinde bulunduğu çok yararlı ve çok etkin bir web sitesi olduğunu görüyorum. Meslekdaşlarımızın kıymetli vakitlerini alarak, bu güzel siteyi kişisel kıskançlıkların sergilendiği, karalama ve ithamların yapıldığı huzursuz bir ortama büründürmeğe kimsenin hakkı yoktur. Ancak, 19/07/2005 tarihinde Ergun Gedizlioğlu adındaki bir meslekdaşım tarafından, konuları değil de doğrudan şahsımı hedef alan karalamalar yapıldığı için, ister istemez bu yanlış beyanları düzeltmek ihtiyacını hissettim.

Her satırı ile, bir karalama gayreti içinde olduğu anlaşılan bu meslekdaşımın yazısındaki, tümü ile yanlış olan görüşlerinden sadece bir kaçına cevap vereceğim. Meselâ, “ şu veya bu konunun uzmanı değilsiniz ”e cevap vermeyeceğim. Çünkü, ben hiçbir konuda ‘uzman' olmadığımı biliyorum. Türkiye'de yanlış giden bir çok şeyi görüp dile getirmek için ‘uzman' olmaya da gerek yok zaten…

 

•  Karalama ve iftira No.1

Meslekdaşım E.G. diyor ki:

 

Siz, 3'üncü köprünün güçlü olasılık olduğu günlerde, tüp-tünel raylı geçişin gereksiz olduğunu, 3'üncü köprünün de Levent'den geçmesi gerektiğini ve çok gerekli ise üzerine raylı sistemin de yapılabileceğini söylüyordunuz… Daha sonra nedense birden fikir değiştirerek, 3'üncü köprüye tümüyle karşı çıkıp, 3'üncü Boğaz geçişinin tünel ve raylı ulaşım olması gerektiğini savunmaya başladınız… Acaba bu durum, hep güçlü olasılıktan yana olmak gibi bir tavır olabilir mi ? Bu tavrınızın değerlendirilmesi gerekir !

Ben hiçbir zaman ‘güçlü' veya ‘güçlü olasılıktan' yana değil, hep doğrulardan daha doğrusu ‘doğruları aramaktan' yana oldum. Bırakın 3'üncü köprüyü, 2'nci köprünün de yapılmasına karşı idim (Ref 1 ve 2) . Nitekim, 1995 yılında Cumhuriyet'te çıkan “ Üçüncü köprü bir cinayettir ” başlıklı yazım ile bunu dile getirdim ( Ref. 3) . Bu yazıdan üç alıntı yaparak, fikir değişikliğinin söz konusu olmadığını belirtmek istiyorum:

•  … Üçüncü köprü, toplu taşıma aleyhine gelişen bu kısır ve ters döngüyü daha da körükleyecek, özel taşımacılığı teşvik edecek ve İstanbul ulaşımının içine düştüğü çıkmazdan kurtarılmasına hiçbir katkı sağlamayacaktır. Halbuki, üçüncü köprü için sarf edilecek parayı, İstanbul'un raylı sistemine yatırırsak, özel otomobillere yeni sürat yolları yapmak yerine, duraklarda bekleyen perişan yolculara hizmet götürmüş oluruz…

  •  … Yukarıda verilen açıklamaların ışığında, üçüncü Boğaz geçişinin karayolu geçişi yerine, raylı sistem geçişi olması gerektiği bütün çıplaklığı ile görülmektedir.

  •  … Bu raylı geçişin bir metro köprüsü ile mi? veya tünel ile mi? daha ucuz olacağını olurluk hesapları gösterir. İlk bakışta, köprü tipi raylı geçişin daha ekonomik olacağı söylenebilir. Bu raylı Boğaz geçişinde, hem gidiş geliş hatları ile bir metro, hem de tek veya çift hatlı bir Avrupa-Asya hızlı demiryolu bulunmalıdır…

Bu ifadelerin neresinde ‘raylı geçişin gereksiz olduğu' yazılı ki? …

Daha sonra, 1997 yılında Dünya Gazetesi (Ref. 4) ve TİM-SE Dergisinde (Ref. 5) Boğaz geçişinde tek çözüm Metro Köprüsü ” başlıklı ve 1999 yılında gene TİMSE Dergisinde (Ref. 6) Boğaz geçişinde Otomobile yer yok ” ve 2003 yılında İnşaat Dünyası Dergisinde (Ref. 7) Üçüncü Boğaz Köprüsü Niçin Yanlıştır ? ” başlıklı yazılarım çıktı. Bu yazılarda, Boğaz geçişinin sadece ve sadece raylı sistem ile olmasını, karayolu araç geçişinin söz konusu olmadığını, inşa edilecek Metro köprüsü ile, ekonomik ve hızlı bir raylı sistem Boğaz geçişi ulaşım alt yapısının gerçekleştirilebileceğini vurguladım. Metro köprüsü önerdim. Karayolu geçişine izin veren Boğaz Köprüsü değil… E.G. isimli meslekdaşım ya makaleleri okumadı, ya hafızası yanıltıyor veya kasıtlı bir şekilde konuyu çarpıtıyor.

Karayolu trafiği bulunmayan, sadece metronun geçeceği adı üstünde Metro köprüsü başka şey, karayolu araçları için inşa edilecek, ancak gerekirse üzerine raylı sistem konacağı 3'üncü köprüyü önermek başka şeydir. Genelde, 3'üncü karayolu köprüsünü öneren bir çok kişi bu 3'üncü Boğaz köprüsünü şirin göstermek için üzerine ‘metro hattı da' koyarız gibi, aldatmaca önerilerde bulunmuşlardır. Benim hiçbir zaman böyle bir önerim olmadı. “ Metro köprüsü ” önerisi yapmamın nedenleri arasında, inşa süresinin kısalığı, ekonomik olarak tüp geçitten çok daha ucuz olması, 3'üncü karayolu köprüsü gibi çevre ve bağlantı yollarına ihtiyaç göstermemesi, yeşil alanları tahrip etmemesi ve arsa spekülasyonlarına olanak vermemesi gibi önemli yararlarını sayabiliriz. “ Metro köprüsü ” fikrimi bu gün de (2005) aynen muhafaza ediyorum ve ısrarla savunuyorum. Raylı sistemden başka bir Boğaz geçişi düşünmedim, önermedim, fikir değiştirmedim.

 

•  Karalama ve iftira No. 2

  28 / 06 / 2001 tarihinde AKM'de toplanan İstanbul Kentiçi Ulaşım Sempozyumu'nu kastederek E.G. meslekdaşım diyor ki; “ Bu toplantıya sizi çağırmadılar mı? Size programda yer ayırmadılar mı? Sizi çağırdılar, bildirinizi bastılar, ama siz toplantıya gelip bildiriyi sunmadınız, tartışılmasına engel oldunuz. Neden? Kişisel ilişkilerinizi kullanarak bildiriyi bastırıp, böylece insanların kafasını karıştırıp, sonra toplantıya katılmayıp ve bildiriyi sunmayıp tartışılmasını engellemek akademik kurallara uygun mu? ”

 

Bu ifadelerde tam beş yanlış var:

•  Toplantıya ben kesinlikle çağrılmadım. Çok geç haberimiz oldu. Araştırma asistanlarımla birlikte Sempozyum Sekreteryasına tüp geçit ile ilgili bir bildiri gönderdik. Çağıran falan olmadı.

•  Basılı program önümde duruyor. Programda kesinlikle bizim tebliğimizin yeri yok.

  •  Ben yurt dışında olduğum için Sempozyuma katılamadım ama, “ Tüp geçitin İstanbul Kentiçi Ulaşımındaki Yeri ” başlıklı bildirimizin (Ref. 8) , ortak yazarı olan İnş. Y. Müh. İ. Engin Bal bir ihtimal sunabilir miyim diye Sempozyuma katıldı. Programda boşluklar ve gelmeyenler olduğu halde, Araştırma Asistanım Engin Bal 'ın Organizasyona ve oturum başkanlarına defalarca ve israrlı müracaat etmesine rağmen, ona bildiriyi sunma imkânı tanınmadı. Çünkü, bildirimiz tüp geçitin sakıncalı taraflarını bir bir gözler önüne seriyordu da onun için.

•  Bildiriyi, kişisel ilişkilerim değil, Konferansın Yürütücüsü Makine Mühendisleri Odası yetkilileri, uygun görüp kitapta bastı.

•  Bildirimizin sunulup tartışılmasını ben veya ortak yazar arkadaşım engellemedi. Tam tersine, bildirimizin sunulup tartışılması malum tüp geçit şakşakçıları tarafından engellendi.

 

 

•  Karalama ve iftira No: 3

  Ekip çalışması ile ortaya çıkan bir Master Plân'ı kastederek meslekdaşım E.G. diyor ki:

Antalya için yaptığınızı öne sürdüğünüz bir Ulaştırma Plânı çalışması ile kendi adınıza (tek başınıza) İMO'nun düzenlediği yarışmaya baş vurmadınız mı? İMO Antalya Şubesinin kibarlığı sizi zor durumlara düşürmekten kurtarmadı mı?

 

İddia baştan sona yanlıştır. Çünkü;

Adı geçen Antalya Ulaşım çalışması (Ref. 9) benim Proje Direktörlüğümde iki yıl süren yaklaşık 40 kişinin görev aldığı, 7 yazarlı ve 7 ciltlik bir Ulaşım Master Plânı güncelleştirme çalışmasıdır. İMO Antalya Şubesince düzenlenen bu yarışmaya üzerlerinde tüm yazarların ismi olan Master Plân Raporu ciltlerini ben gönderdim ve yarışmaya alınmasını ben istedim. Doğru… Ancak, yarışmaya aday gösterilen ben değil “ çalışma ”dır. Proje Yürütücüsü (corresponding author) olarak elbette yazıyı, müracaatı ben yapacağım. Mektubu ekipte görev alan 7- araştırıcıya da, tüm çalışanlara da imza ettirmem mi gerekiyordu?

Nitekim, Haliç Master Projesi de benim Proje Yürütücülüğümde çok yazarlı (18 yazar) bir çalışma idi. UNESCO Çevre Programının açtığı “ Pehlevi-1978 ” ödülüne müracaatı Proje Direktörü olarak ‘tek başıma' ben yaptım. Tüm yazışmaları ben imzaladım. Birinciliğe seçildiğimizi de bana hitaben yazılmış yazı ile öğrendik. Tüm çalışanlar ve yazarlar ekip olarak sevindik. Usul böyledir. Öküzün altında buzağı aramayı bırakalım... Hayatımda “ kendi adıma ” hiçbir ödüle ve yarışmaya uzaktan veya yakından asla talip olmadım, olmam da… Kim olur ki? İMO Antalya Şubesi'nin, eğer gösterdilerse, ‘kibarlığı'na da teşekkür ederim.

 

 

 

Referanslar

[1]. Tezcan, S.S., (1978), “ İkinci Boğaz Köprüsü Hakkında Görüşler ”, Arkitekt, Mimarlık, Şehircilik, Turizm Dergisi, Sayı 370, Yıl -48, 1978/2, İstanbul, s. 71-75.

[2]. Tezcan, S.S., ve Arıoğlu, E., (1989), “ En Güvenilir Ulaşım Sistemi Metro ”, Dünya Gazetesi, İstanbul, 18 Mayıs 1989.

[3]. Tezcan, S.S., (1995), “ Üçüncü Köprü Bir Cinayettir! ”, Cumhuriyet Gazetesi, İstanbul, 2 Mayıs 1995.

[4]. Tezcan, S.S., (1997), “ İstanbul Trafiği için tek Çözüm Metro Köprüsü ”, Dünya Gazetesi, İstanbul, 2 Temmuz 1997.

[5]. Tezcan, S.S., (1997), “ Boğaz Geçişi İçin tek Çözüm Metro Köprüsü ”, TİM-SE Dergisi, Sayı: 168, s. 14-19, İstanbul, Ağustos 1997.

[6]. Tezcan, S.S., (1999), “ Boğaz Geçişinde Otomobile Yer Yok ”, TİM-SE Dergisi, Sayı: 186, s. 10-13, İstanbul, Şubat 1999.

[7]. Tezcan, S.S., Bal, İ. E., (2003), “ Üçüncü Boğaz Köprüsü Niçin Yanlıştır? ”, İnşaat Dünyası Dergisi, Sayı: Temmuz 2003, s.102-107, İstanbul.

[8]. Tezcan, S. S., Bal, İ. E., (2001), “ Tüp Geçitin İstanbul Kentiçi Ulaşımındaki Yeri ”, TMMOB Makine Mühendisleri Odası, İstanbul'da Kentiçi Ulaşım Sempozyumu, İstanbul, 28-30 Haziran 2001.

[9]. Tezcan, S.S., Gökmen, E., Barbaros, B., Alhan, C., Köylüoğlu, A.M., Özden, Ö., ve Bayraksan, Ö., (1999), “ Antalya Ulaşım Planlaması Güncelleştirme Raporu, 1999-2020 ”, 7 Cilt, T.C. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya, Ocak 1999.











TÜP GEÇİT - MARMARAY Konusundaki Diğer Makaleler

1- Ulaştırma Bakanı Adına Verilen Cevap&Yanlışlıklar

2- Sayın Prof. Semih Tezcan'ın Tek Taraflı MamaraRay Toplantılarına Ne diyor ! & Önemli Bilgiler (04 / 07 / 2005)

3- Prof. Semih S.TEZCAN nın IMO ya İstifa Çağrısı (01 / 07 /2005)

4-• Birinci Bölüm : Karalamalara Cevap - Prof. Dr. Semih Tezcan (03.08.2005) -

5- • İkinci Bölüm : Tüp geçit (03.08.2005) -

 

Konu ile ilgili sitemizde yorumlanan KARŞIT GÖRÜŞLER

1- Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu (İTÜ) (19/07/2005) -

 

 

ProfSemihTezcan Konusunu
Araştıran , Geliştiren Akademi Yetkilisi


Kimdir?
Tüp geçit hakkında YORUMLARA Cevap

Bu Mühendis Kendini Geliştiriyor ve Uzmanlaşıyor , Ya Sen ?

Akademiye katıl..
Erdinç Özkara - (İnş. Müh.)

Proje | ProfSemihTezcan | Yazim: 3.8.2005 | Hit : 510                                 BU SAYFAYI YAZDIR

Anasayfa >> Tüp Geçit Gerçeği (Prof.Dr. Semih S. Tezcan) >> Tüp geçit hakkında YORUMLARA Cevap
 
Proje
 
Bu sayfada Sadece ProfSemihTezcan alanında faaliyet gosteren firma reklamları gösterilir.



BU KONU HAKKINDA 2 ADET YORUM YAPILMIŞTIR.


.:: değerli hocam ::.
30.12.2005  
 
hocam yazılarınızı okudum maalesef sizin gibi hocalara ne zaman önem verdiler ki ama insanlar yanlışları gördükçe eminim sizin gibi hocalara önem verilmesi gerekiğini anlayacaklardır...umarım bunun için de geç kalınmış olmaz..
  saygılarımla 
Filiz ÖĞÜTCÜ
İnşaat Mühendisi
 
  Yazan : filiz öğütcü
Tel : 02483251001email :fogutcu@yahoo.com.tr

.:: Hocam Zamanınız Toplumumuz İçin Değerli ::.
10.08.2005  
 

  Sn.Tezcan

  Tüm çalışmalarınız ve görüşlerinizi açıklamada ki yürekliliğiniz için toplumumuz adına teşekkürü borç kabul ederim.Sizler ve sizleri takip edecek olanlarla ülkem insanı birgün gerçeklere ulaşacaktır.

    Zamanınız bizler için değerlidir.Bu değeri anlayamayanlara söyleyecek tek sözüm birgün boğaz köprüsünden geçen,araçlara ve araç içlerinde bulunan insan sayısına, bakıp köprülerin hangi kapasite ile kullanılmakta olduğunu görmelerini ve bu lüksün zengin topraklarda ki yoksul insanlarımız için ne oranda gerekli olduğunu düşünmeleridir.

    Kolay gelsin hocam,belki sizden yaşlıyımdır ama yinede ellerinizden öperim.

    Saygılarımla

    Ünsal ÇAKIR
    İnş.Y.Müh.
 
  Yazan : Ünsal ÇAKIR
Tel : 0 338 212 97 73email :cakirunsal@yahoo.com

Sayfalar : 1

İsim Soyad

:
E-mail
:
Tel :
Baslik :

 

 

 


Copyright © erdinç özkara