Sayın Prof. Dr. Semih Tezcan,
Uzun zamandır tüp geçit ile ilgili yazdıklarınıza uzman arkadaşlar gerekli yanıtları veriyorlar.
Sizin üslubunuzun tersine, kibarca ve akademik düzeyde cevaplıyorlar. Aynılarını yinelemeyeceğim.
Ancak akademik terbiye sınırlarına oldukça aşan son yazılarınız,
aşağıda sıralayacağım, sizin gerçekleriniz karşısında,
acaba nasıl değerlendirilmelidir?
Siz bu tartışamalardan çok önce, 3. köprünün güçlü olasılık olduğu günlerde, Tüp-tünel boğaz raylı geçişinin gereksiz olduğunu, 3.köprünün de Leventten geçmesi gerektiğini ve çok gerekli ise üzerine raylı sistemin de yapılabileceğini söylüyordunuz. Bu görüşünüzü, sanırım TİMSE veya YAPI Dünyası ya da benzeri, inşaat dergilerinde yayınlamıştınız.
Daha sonra nedense birden fikir değiştirerek, bu son yazılarınızda belirttiğiniz gibi, 3. köprüye tümüyle karşı çıkıp, 3. boğaz geçişinin tünel ve raylı ulaşım olması gerektiğini savunmaya başladınız.
Bu tavrınızın değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Acaba bu durum, hep güçlü olasılıktan yana olmak gibi bir tavır olabilir mi?
Bu iki çelişik görüşünüzün, ortak olan tek yönü, (hangisi yapılırsa yapılsın) boğaz geçişinin Leventten geçmesi gerektiğini öne sürmenizdir.
Buna göre yaptığınız, tüp - tünel raylı geçiş için iki temel eleştiriniz dikkatli ele alınmalıdır.
1 - Yapılan geçkinin Istanbul'un ulaştırma gereksinimlerine uymadığını öne sürüyorsunuz.
Bildiğim kadarıyla siz ulaştırma uzmanı değilsiniz.
Bu işin uzmanları ve uzun yıllardır bu konuda araştırmalar, ayrıntılı çalışmalar yapanlar sizin söylediğinizin tersini ısrarla belirtmekte ve sizin araştırmaya dayandığını öne sürdüğünüz iddialarınızın neden yanlış olduğunu anlatmaktadırlar.
Gerçi siz, bu uzmanları, "İTÜ'de bir Demiryolu hocası" gibi size çok yakışan deyimlerle küçümsemeye çalışıyorsunuz, ancak bu gerçekleri değiştirmez.
Belirittiğim gibi siz bu konun uzmanı değilsiniz. Bu deyiminiz, sizin "uzmanı olmadığı konuda fikir yürüten" bir kişi olmanızı engellemez.
2 - Tüpün yapıldığı zeminde sıvılaşma olacağı konusunu ısrarla gündeme getiriyorsunuz.
Bilindiği gibi siz bu konuda da uzman değilsiniz.
Konunun uzmanı meslekdaşlar da bu uyarıya, hayır böyle bir şey söz konusu değildir de demiyorlar. Ancak projelendirme aşamasında gerekli değerlendirmenin yapıldığını ve projelerin buna göre hazırlandığını belirtiyorlar.
Kaldı ki yapımı sürmekte olan Tüp-tünel boğaz raylı geçişi projesi, Ülkemizde belki de en uzun, en ayrıntılı incelenmiş ve tartışılmış (30 senden daha uzun süredir, fiilen arazi çalışmaları ile), en ayrıntılı (yüzlerce cilt rapor, binlerce pafta cizimle) projelendirilmiştir. Tüm çalışmalar konunun uzmanı olan kişiler tarafından yapılmıştır.
Bu durumda sizin uzmanı olmadığınız, (en azından konuyu sizden daha iyi bilen, ve daha doğru, daha yansız değerlendirebilecek uzmanların bulunduğu) konularda fikir yürütmeniz değerlendirilerek, hangi ahlak sınırlarına sığdığı açıklanmaya muhtaçtır.
Bunun yanında, sizin sınırınızı aşarak uzmanlara, daha da ileri giderek Meslek Odamıza saldırmanızı açıklamak için hangi nedenler olduğu da araştırılmalıdır.
3 - İMO Istanbul şb.nin son düzenlediği toplantıya, bu projeye karşı görüştekilerin
(ya da sizin) konuşmacı olarak neden çağırılmadığını soruyor, bunun
"parlamenter kurallara" uymadığını belirtiyorsunuz.
Bununla "İnsan hafızası unutkandır" düşüncesi ile konuyu tam bilmeyen
meslekdaşların kafasını karıştırmaya çalışıyorsunuz.
Sizi, Meslek odaları Istanbul ortak (koordinasyon) kurulunun (İKK) düzenlediği, MMO Istanbul Şb önderliğinde yapılan, toplantıya çağırmadılar mı? Tüm önerilerinizi içeren bildirinizi toplantının Bildiriler Kitabında basmadılar mı? Size programda yer ayırmadılar mı?
Sizi çağırdılar, bildirinizi bastılar.
Ama siz toplantıya gelip bildiriyi sunmadınız, tartışılmasına engel oldunuz. Neden?
Bir toplantıya, içeriği tartışmalı bir bildiriyi gönderip, kişisel ilişkilerini kullanarak bildiriler kitabında bastırıp, böylece insanların kafasını karıştırıp, sonra toplatıya katılmayıp ve bildiriyi sunmayıp tartışılmasını engellemek, parlamenter, daha doğrusu, Akademik kurallara uygun oluyor mu?
Siz Antalya İMO Şb.nin düzenlediği bir yarışmaya, Antalya için yaptığınızı öne sürdüğünüz bir Ulaştırma Planı çalışması ile kendi adınıza, (tek başınıza) ödüle başvurmamış mıydınız?
Buna karşın bu çalışmayı, sizin tek başınıza yapmadığınız, bunun bir ekip çalışması olması nasıl değerlendirilmelidir.
İMO Antalya Şb yöneticilerini kibarlığı sizi zor durumlara düşmekten kurtarmamış mıdır?
Sayın Tezcan'ın, belirttiğim gibi, kafaları karıştırmak dışında, hangi amaçla yaptığını anlayamadığım bu girişimlerini, yazmağa çalıştıklarını, bu bilgileri de göz önünde tutarak değerlendirmeleri dileği ile meslekdaşlarımın önüne koyuyorum.
Saygılarımla
Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu (İTÜ)
TÜP GEÇİT - MARMARAY Konusundaki Diğer Makaleler
1- Ulaştırma Bakanı Adına Verilen Cevap&Yanlışlıklar
2- Sayın Prof. Semih Tezcan'ın Tek Taraflı MamaraRay Toplantılarına Ne diyor ! & Önemli Bilgiler (04 / 07 / 2005)
3- Prof. Semih S.TEZCAN nın IMO ya İstifa Çağrısı (01 / 07 /2005)
4-• Birinci Bölüm : Karalamalara Cevap - Prof. Dr. Semih Tezcan (03.08.2005) -
5- • İkinci Bölüm : Tüp geçit (03.08.2005) -
Konu ile ilgili sitemizde yorumlanan KARŞIT GÖRÜŞLER
1- Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu (İTÜ) (20/07/2005) -